Aydan Uğur Ünal

”Kapıkule’ nin Ardındaki Sanatçılarımız” dahilinde olan ”Yurtdışında Yaşayan Sanatçılarımız ” yazı dizisine İtalya’ da yaşayan ve sanatsal çalışmalarına devam eden Aydan Uğur Ünal ile devam ediyoruz.

Yazı dizisi öncesinde projede yer alan sanatçılarımızın eserlerinin korunması adına yasal uyarıya dikkat edilmesi önemle rica olunur.

Bu yazısı dizisinde kullanılmak üzere Sanatçı Aydan Uğur Ünal tarafından belirtilen yazı ve görsellerin kullanımı, projemize  telif hakları kanunları kapsamında izin verilmiştir. Bu kapsamda yayınlanan  metin ve görsellerin  herhangi bir yayın organında  kullanımı  izin ve telif haklarına tabidir. 

Türkiye’ de telif hakları 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu (”FSEK”) korunmaktadır.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Aydan Uğur Ünal
Y. Geomatik Mühendisi / RessamSanatçı

Türkiye/ Bursa/ Orhangazi’de Sanat ve Edebiyat aşığı bir ailede dünyaya geldi. Çok küçük yaşlarından itibaren ailesinin desteğiyle resim çalışmalarına başladı. Üniversite eğitimini Yıldız Teknik Üniversitesi Geomatik Mühendisliği Bölümü’nde tamamladı. Ve yine aynı üniversitenin Kentsel Tasarım bölümünde Master yaparak, Kent Tasarımcısı Y.Geometik Mühendisi ünvanını alan Türkiye’nin ilklerinden biri oldu. Hayatının bir bölümü, resim çalışmalarının yanı sıra çarpık yapılaşma nedeniyle bozulmuş İstanbul’un Kent dokusunu düzeltme çalışmaları ile geçti. Bu arada eski kitapları okuyabilmek için Osmanlıca öğrendi. Ve bu güne kadar Felsefe, Uzaysal Geometri, Sanat, Mistisizm, Din ve Astroloji konularında sayısız araştırmalar yaptı.
Bu arada resim çalışmalarının yanısıra, resimde yeni bir boyut arayışı çalışmalarına da devam ediyordu. Rönesans dönemini besleyen Barok felsefesini 21. yüzyıla has titreşim seviyesinde kuantum olasılıkları arayışlarında odak noktası oldu ve sınırsız boşluğun çekimi ile kıvrımların olağanüstü cazibesine kapıldı. Bu arayışlar onu gerek mesleğinin getirdiği uzaysal geometri bilgisi gerekse felsefi sanatsal arayış, araştırma ve aile köklerinin geldiği Orta ve Minör Asya’nın mistik ve yaratıcı özellikleri ile Eski Kadim Türk sanatının birikimlerinden ilham alarak AydanSabb New Surreal Barocco adını verdiği yöntemini geliştirmeye yöneltti. Ve resimlerini bu yöntemle yapmaya başladı.

Sanatçı kullandığı AYDANSABB stilini şöyle açıklıyor;
“AYDANSABB stili Leibniz’in Giles Deleuse ile bütünleşen Barok Felsefesi temeline farklı bir bakış açısıyla geliştirilmiştir. AYDANSABB stili eserlerimde mesleğimin getirdiği görüş ile farklı bir perspektif tarzı (ki ben buna TERS PERSPEKTİF diyorum) ile ölçek ve zaman uygulamalarını aynı ana topluyorum.

Stilim yağlı boya ya da dijital olarakta yapılan makrodan mikroya ‘boyutlar arasında geçiş ve bir bütünlüğe gitme’ sanatıdır. Alt ölçekte detayda izlenen dinamik doku, kuantum dokusundaki düşünce izlerinin yer aldığı ışıksal Ruh örgüsüdür, ve Renk Senfonileri ile birbirleriyle bağlanarak, üst ölçekte resmin bütününde izlenen maddesel alana , ana fikri içeren “Fikr’i Betùle” varır.

Resimlerimin ana felsefesi her şey birdir. Birbiriyle bağlantılıdır. Ve doğanın mükemmel uyumu sayesinde olaylar konular birbirleri içinde akar giderler. Leibniz’in de söylediği gibi “Tüm Evren, içinde farklı akışların ve dalgaların olduğu bir madde havuzuna benzer”. Kuantum fiziğinin de ana çıkış noktası bana göre budur. Her şey bizim bir şeyi gönülden istememizle başlar ve istediğimiz sonuca ulaşana dek seçtiğimiz yaşam olasılıklarıyla zamanın akışındaki hayat yolumuzda ilerlemeye devam ederiz.
Resimlerimi yapmaya başlarken ilk hazırlığım konunun oturacağı temanın çizgisel sınırlarının geometrik olarak planlanmasıdır. Mühendislik ve planlama eğitimlerinin sayesinde gelişen Sayısal ve Geometrik düşünce tarzımın yaratıcılığıma katkısı sayesinde ; şekil ve ve formların oturacağı alanları önceden fotogrametrik olarak planlıyorum. Daha sonra renklerimin arasında bu çizgiler kaybolsa da, bu şekilde ham çizgiler arasındaki düşüncelerimin formel yapısını daha özgür bir şekilde çıkartıp oluşturabiliyorum.
Resimlerimde anlattığım konu; Barok felsefesine uygun olarak iki ayrı kat ve labirentlerinin himayesinde formlaşarak resmimin içine dağılıyor.” Ancak Barok felsefesinde tanımlanan bu iki kat tarzımda resim yüzeyine üst üste değil de iç içe yansımakta. Bu şekilde resimlerimde Barok katlar arasındaki korelasyonu çok daha rahat ifade edebildim.

Barok felsefedeki üst kat yani Ruhun Özgürlük labirentleri, eserlerimin detaylarında, ruh kıvrımlarının arasındaki kuantum olasılıklarından seçilen yollar olarak sahnelenirler. Seçilen bu düş ve düşünce yollarımız, resimlerime yakından bakıldığında görülen ve sonsuza giden enerji dalgalarımızın içindeki konuların hücre yapısı, oluşum safhalarındaki temel hareketlenmeler, titreşimler olarak izlenmektedir.
Resimlerime makro ölçekte uzaktan bakıldığında, resmin tümünde odaklandığım konu, bu enerji patlamalarıyla anlık tasarladığım formlar şeklinde hayat bulduğu ve Barok felsefenin alt katını yansıtarak artık maddeleştiği anlar olarak görülmektedir. Uzaktan görülebilen bu büyük şekil ve formlar, konunun ana fikir ve sonuçlarını göstermekte olup maddenin sonsuza giden pileleri arasındaki sürekliliğin labirentini betimlemektedirler.

Ruh katındaki karanlığın içinde yarattığım ve SİMÜLE CONATUS IŞIĞI ;adını verdiğim Maddenin töz ışığıyla bir sinema izler gibi formları hareketli olarak izleyebilme algısını yaratıyorum. Bu şekilde bir ilk olarak resimde HAREKETİN IŞIĞINI yaratıyorum.
Aydansabb eserlerimde bir müziği dinler gibi Barok dalgalanmaların arasında HAREKETİN IŞIĞI yani SİMÜLE CONATUS IŞIĞI ile anlattığım konuyu görsel olarak dinlemenizi istiyorum.

SİMÜLE CONATUS IŞIĞI ; ruh kıvrımlarının bükülürken çıkardığı hareket enerjisinin tuvale yansıttığım ışığıdır. Yoğun olduğu durumlarda organik maddeden dışarıya cazibe karizma olarak yayılan enerjinin renk haresidir. Ve resimlerimde de; eserim ne kadar yoğun ışıklandırılırsa parlamalarıyla o kadar fazla yoğunlukta hissedilir.

AydanSabb eserlerimdeki amacım; Barok felsefesine farklı bir bakış açısıyla yaklaşarak sevgiden oluşan biricikliğimizle yapılandırdığımız An’ımızdaki bir kesiti, gerçekte yüzdüğü Barok sonsuzluğunun içinde çizgi ve renklerimle tuvalime dökebilmek….
Çünkü bana göre Barok felsefesi , doğayı ve içeriğindeki bizleri, sonsuza giden kıvrımlar ve pileler aracılığıyla toplu olarak ele alıp bilimsel temellere oturtarak tanımlayabileceğimiz yegane sanat felsefesidir… “ Aydan Uğur Ünal

Ayrıca son zamanlarda AydanSabb Xysta adıyla Ipad kalemi ile yaptığı çalışmaları ile de dikkat çeken sanatçı, resimlerinde geliştirmeye devam ettiği tarzını anlatan ve resimlerini yaparken yazdığı şiirlerinin topladığı kitap çalışmalarına da devam etmektedir.
Aydan Uğur Ünal resim çalışmalarını İstanbul’daki kendi atölyesinde ve İtalya Padova’da AYDANSABB adını verdiği yeni tekniğini geliştirerek devam etmektedir.

ÖDÜLLER
İtalya Katolik Sanatçılar Birliği Sokak Sanatçıları Konseptli Yarışması “EN İYİ FANTASTİK GERÇEKÜSTÜ SANAT ESERİ” Presedent ödülü 2018 Roma/ İTALYA, Sergi: Galleria La Pigna, LALLUPİA / HİTİT adlı yağlıboya eseri ile;

International Travelling Biennal of the Art 2018 de ‘For the Quality of the Works Ödülü. Roma/ İTALYA. İSA-JESUS / SON RÜYA adlı yağlıboya eseri ile;

European Intercultural Activity E-Campus Üniversitesi 2018 de “E-Campus Üniversitesi Yaratıcılık Ödülü Roma/ İTALYA. CENNETİN EJDERLERİ adlı yağlıboya eseri ile

İtalya Kültür Bakanlığı ‘Ill Mio Borgo’ Yarışması MANSİYON ÖDÜLÜ ARALIK 2017 Roma/ İTALYANAPOLİ adlı yağlıboya eseri ile;

TEDx İstanbul Vizyon Koleji Yaratıcılık üzerine görüşler ve canlı Performans anlık resim yapımı

SERGİLER

Vatikan Cancelleria Sarayı “Corno D’oro” AYDANSABB Kişisel Sergisi May 2022 Rome/ VATICAN
Vatikan Galeria La pigna 2022 Roma/ İTALYA
Girgin Piyano Sanat Galerisi Sinestezik Işıklar Kişisel Sergisi Ocak 2019 İstanbul / TURKEY
Vatikan Cancelleria Sarayı “Adesso” AYDANSABB Kişisel Sergisi May 2018 Rome/ VATICAN
Galleria Il Collezionista “La Chiamata” AYDANSABB Kişisel Resim Sergisi Mart 2018 ROME-ITALY
Vatikan Galeria La pigna 2018 Roma/ İTALYA
”European Intercultural Activity” “Museo de Arte e Scienza” Ocak 2018 Milano/ İTALYA
“Art Festival a Palazzo Pontificio” Il Collezionista Gallery / La Pigna Gallery Eylül 2017 Roma/ İTALYA
Erwantungen Kunsthalle im Bezirksrathaus Eylül 2017 Köln/ ALMANYA
Evento Internazionale Art Museum Temmuz 2017 Torino / İTALYA
Linda Farrel Galery 2017 Paris- FRANSA
Artankara 3.Çağdaş Sanat Fuarı 2017 Ankara/ TÜRKİYE
La Capitale Galery 2016 Paris- FRANSA
Alte Feuerwache- Liebevoll Sergisi 2016 Köln- ALMANYA
X. Uluslararası Floransa Bienali (özel davet) 2015 Floransa- İTALYA
Centre Culturel Anatolie Labirent Sergisi 2015 Paris- FRANSA
2. İzmir Uluslararası Sanat Bienali İzmir- TÜRKİYE
İSO Odakule Sanat Galerisi/Beyoğlu-İstanbul “Andan Ayrı Buçuk Saat” Kişisel Resim Sergisi İstanbul- TÜRKİYE
Niş Sanat Galerisi/Nişantaşı-İstanbul “Aklın Görüntüleri” Kişisel Resim Sergisi İstanbul-TÜRKİYE

“Sonsuza giden kıvrımlar Barok operasyonun mükemmelliğidir.”

 

Aydan Uğur Ünal’ ın Kaleminden…

Geometik Mühendisi olarak öğrenim görmem nedeniyle uzun seneler resim sanatı ile mesleğimi bir arada götürdüm. Son on beş senedir yağlıboya da farklı bir boyut arayışına girdim. Ve Leibniz’in Barok’la özdeşleşen felsefesini farklı bir bakış açısıyla yorumladığım AydanSabb New Surreal Barocco olarak adlandırdığım kendime has bir tarz ile çalışmaya başladım.
İtalya’da resimlerimi sergilemem Floransa Bienaline katılmam sonrası, yeni tarzımla yaptığım resimlerimin uluslararası bir galeri derneğinin dikkatini çekmesi ve sergilerine davet edilmem ile başladı.
İtalya’nın çeşitli şehirlerindeki saray ve müzelerde açılan sergilere davet edilerek katıldım. Katıldığım sergi ve yarışmalarda resimlerim ödüllere layık görüldü. 2017 yılında Roma’ da açılan kişisel sergim sonrası yine Roma’ da Vatikan Palazzo della Cancelleria’ da kişisel sergi daveti aldım ve temmuz ayında solo sergim açıldı. 2022 yılında tekrar Vatikan’ın  en prestijli sarayına davet edilmem ve mart ayında tekrar kişisel sergimin açılması benim için çok büyük onur ve mutluluk oldu.

Üst üste sergi davetleri almam ve de oğlumun da İtalya’ da okuması nedeniyle, çok sevdiğim İstanbul ve İstanbul’daki atölyemden tam kopamasam da yıl içinde İtalya’da çoğunlukla Padova’ da oluyorum.

Şu anda yoğun olarak kasım ayında Floransa’daki Bellini Müzesi‘ nde açılacak olan yeni solo sergimin hazırlıklarına devam etmekteyim.
İtalya Rönesans’ ın da etkisiyle sanatsal faaliyetlerin çok yoğun olarak yaşandığı sanatla iç içe bir ülke. Sanat burada yaşayan insanların bir nevi ruhlarına işlemiş ve sanatla uğraşmasanız dahi sanatı günlük hayatınızda soluyabiliyorsunuz.

İtalyanlar resim sanatı konusunda beğeni açısından çok çok seçiciler. Ancak gerçek sanatçının da yaradılışındaki cevherin kıymetinin bilincinde olduklarından, yaratıcı sanatçıların statüsü İtalya’da apayrı bir yere oturmaktadır.

Aydan Uğur Ünal, İtalya, 2022

Instagram Aydan Uğur Ünal

AydanSabb sergi Web Katalog

Aydan Uğur Ünal

 

Sanat Eleştirmeni, Gazeteci, Küratör Dr. Mara Ferloni’ nin Kaleminden…

Aydan Uğur Ünal, hayal dünyasında ”şimdi” dir.

Kavramsal ve biçimsel bir sentezde “önemsiz” ve dolaşık göstergeler “şimdi” sergisinde, Türk sanatçının aradığı ve zamanının izlerini “sabitlediği” duyguların metaforik aktarımıdır,  ama tüm duyguların ötesinde titreşimler, refleksler, polimateryal kromatizmin hareketi yoluyla duygularının dışa vurumudur. Aydan Uğur Ünal, tuvalin gerçek mekanında, güçlü ve zengin tonlarda içerik ve anlatım derinliği ile bir dil yaratıyor. Cümlelerden ve hatıralardan oluşan, içgüdüsel bir tabloya yol açan, zamansız sembolojilerin kalabalık ve soyut bir evreni; sanatı yaşama sanatıyla birleştiren bir araştırma. Aydan’ın güzergahı, arabesk gibi çizgilerin büyüleyici bir ritimle hareket ettiği esnek dillerde, mekanın hafızaya kazıdığı, rüyalar, içsel mekanlar haline gelen serbest renklerinin akıcı, dolaysız geçişleri üzerinden yürütülüyor. Böylece cüretkar eserler doğar “Roma, cennetin ejderhaları, fantazmagorik bir Napoli, sessiz orisonlar, son rüya veya rüya gören bir Kar Kraliçesi” gibi muhteşem toprakların karmaşık ve büyüleyici gerçekliğini çağrıştıran ve karıştıran tam gövdeli kromatizmaların kontrastı. Özenle dile getirilmiş, süs değerlerini geri kazanmaya yönelik neredeyse titiz bir grafikte emilen, yayılan ve her yöne dağılan bir enerjiye sahip kompozisyonlar, özel ve kişisel bir özgünlük kazanır.

Aydan Ugur Unal is ‘’ now’’ in her fantasy world.

In a conceptual and formal synthesis the ‘’asignificant’’ and entangled signs are in the exhibition ‘’now’’ the metaphorical transposition of the emotions in which the Turkish artist seeks and ‘’ fixes’’ the traces of her time but above all of her emotions through the vibrations, the reflexes, the movement of polymaterial chromatism.

In the real space of the canvas, Aydan Ugur Unal, creates a language with strong and rich tones of contents and expressive depth. A crowded and abstract universe of timeless symbologies that gives rise to an instictive painting, made of sentations and memories; a research that unites the art with the art of living. The itinerary of Aydan is carried out through fluid, immediate passages, of free colors of space that they are imprinted in the memory, become dreams, inner places in a flexible languages where the lines like arabesques move in a fascinating rhythm. So Works are born from the audacious contrasts of a full-bodied chromatisms like ‘’ Rome, dragons of heaven, a phantasmagoric Naples, silent orisons, the last dream, or a dreaming Queen of the snow ‘’ that evoke and mix the complex and enchanting reality of her splendid land. The compositions minutely articulated in the matter, endowed with a throbbing energy that is absorbed, emanates and expands in every direction almost in a meticulous graphism intended to recover ornamental values take on a particular and personal originality.

 

Sanat Eleştirmeni Dr. Elana Gradini Kaleminden…

Aydan ve sürreal Barok

Türk sanatçı Aydan’ın resmi, UV fotoğrafçılığı, yansıtıcı cam ve ayna kullanımı gibi sayısız dijital manipülasyon tekniği sayesinde belirli bir evrene çevirdiği grafik işaretler, renkler ve anlamsal işlevlerden oluşan bir evrene hemen gönderme yapıyor. Mavi ve altın renginde kaybolmuş yüzler, görüntüler, dans eden figürler ve silüetlerle dolu bir peri masalı. Onun manzaraları aracılığıyla, aslında, apojenin halklar arasındaki barış ve uyumun doruklarıyla temsil edildiği, kayıp mutlu bir çağa, medeniyetlerin altın çağına atıfta bulunan bazı antik ve mitolojik şehirlerin temsilini görebilirsiniz. Yağlıboya çalışmalarında sanatçılar, Barok formlarının tipik refağını ve zenginliğini, eserlerinin üstlendiği rüya gibi bir boyutla birlikte görmenin mümkün olduğu Yeni Gerçeküstü Barok’ unu anlatarak tekniğinden bahsediyor. Aslında hayallerden, buharlaşan, eriyen ve aynı zamanda uzay ve maddeyle, zihnin bilinçaltıyla ve çizgileri, noktaları, kesişimleri yaratan matematiksel hesaplamalarla etkileşime giren imgelerden oluşan bir evrenin içine yerleştirilmiş gibi görünüyor. Her şeyin yerçekimi kuvvetini takip eden, neredeyse onu şekillendiren, onu dünyanın arzularıyla birleştiren bir şekil dağılımı yaratmak için karıştığı yüzey. Ruh, zaman içinde başka varlıkların, başka bedenlerin ve başka uzak seslerin uzak yankılarını çağrıştıran işaretlerin dalgalanmasında, kendi şehri İstanbul’un uzun gecelerinde, boğazda ve birçok kültürün kavşağında. Bu karanlıktan, ruhun ve onun labirentlerinin izdüşümü olan eserlerin detaylı görüntüleri şekillenir. Aydan’ın, duyguları, düşünceleri ve renkleri sürükleyen, bir şekilde yeniden canlandırmaya çalıştığı kayıp dünyalara göndermede bulunan bir algısal çarpıklığın gerçekleştiği formların dinamik kurgusu ile dikey ve yatay perspektiflere çevirdiği maddi görüntülerdir. Bu dalgalanmanın en büyük kahramanı her zaman sonsuz özgürlüğe sahip, hiçbir bağ ve zincir tanımayan, zamanı aşan ve sonsuzluğa uzanan ruhtur. Ruhtan, çizgilerden ve kadim yankılardan oluşan bu bitmek bilmeyen evrende, sanatçının yapıtlarını saran, o gizemli çekiciliği oryantal bir tatla veren, gözlemciyi binbir mendereslerde yitiren rüyanın tekil boyutuna yer vardır. Zihnin şekillerinin, renklerinin ve boşluklarının akışkanlığında somut ifadesini bulan çağımızın modernliğinden hiç vazgeçmeden, daimi ve bitmeyen, dinlenmeyen bir tempoda.

Aydan and surreal Baraque

The painting of the Turkish artist Aydan immediately refers to a universe made up of graphic signs, colors and semantic functions that she translates into a particular universe thanks to the numerous digital manupulation techniques, such as UV photography, the use of reflective glass and mirrors. Fairy tale populated by faces, images, dancing figures and silhouettes lost in blue and gold. Through her landscapes you can in fact see the representation of certain ancient and mythological cities that refer to a lost happy age, the golden age of civilizations, when the apogee was represented by the peaks of peace and harmony between peoples. In her oil works, the artists talks about her technique, describing her New Baraque Surreal, where it’s possible to see the opulence and richness typical of Baraque forms together with the dreamlike dimension that her Works take on. In fact, it seems to placed within a universe made of dreams, of images that evaporate, dissolve, and at the same time interact with space and matter, with the subcouncious of the mind and with mathematical calculations that create lines, points, intersections of surface where everything mixes to create a diffusion of shapes that follows the force of gravity, almost molding it, joining it to the desires of the psyche in a fluctuation of signs that evoke distant echoes of other presences, other bodies and other distant voices over time, in the long nights of his city of Istanbul, lying on the Bosphorus and crossroads of many cultures. From this darkness, detailed images of the works take shape which are the projection of the labyrinths of the soul and spirit. Material images that Aydan translates into vertical and horizontal perspectives, with the dynamic construction of forms where a perceptual distortion takes place that drags feelingsand emotions, thoughts and colors and refers to lost worlds that she somehow tries to revive. The great protagonist of this fluctuation is always the soul, which has eternal freedom, which knows no bonds or chains, and which crosses time reaching out towards eternity. In this incessant universe made of soul, lines and ancient echoes, there is space for the oneiric dimension of the dream that envelops her artworks, giving that mysterious charm with an oriental flavor, which makes the observer lose in those meanders of a thousand and one nights without ever renouncing the modernity of our times, which finds its perfect an concrete expression in the fluidity of the shapes, colors and spaces ofthe mind, in perennial and incessant pace without rest.

 

Aydansabb Atölyeden

 

Aydan Uğur Ünal, Gizemli Ay, 105×135, yağlıboya
Aydan Uğur Ünal, Gizemli Ay, 105×135, yağlıboya, detay

 

 

Aydan Uğur Ünal, Gözyaşı Şelalesi, 115 x165, yağlıboya
Aydan Uğur Ünal, Gözyaşı Şelalesi, 115 x165, yağlıboya_detay

 

Aydan Uğur Ünal, Altın Boynuz- Ahit Sandığı, 80×100 cm,yağlı boya, 2022
Aydan Uğur Ünal, Altın Boynuz- Ahit Sandığı, 80×100 cm,yağlı boya, 2022, detay

 

Aydan Uğur Ünal, İstanbul; Şehrin Masalları, 50×70 cm, yağlı boya, 2022
Aydan Uğur Ünal, İstanbul; Şehrin Masalları, 50×70 cm, yağlı boya, 2022, detay

 

Aydan Uğur Ünal, Sözleşmenin Sırrı, 50×70 cm, yağlı boya, 2022
Aydan Uğur Ünal, Sözleşmenin Sırrı, 50×70 cm, yağlı boya, 2022, detay

 

Aydansabb Atölyeden

 

Aydan Uğur Ünal, Roma Vatikan Şansölye Sarayı Solo Sergi, Mart 2022, Broşür

 

Aydan Uğur Ünal, Vatikan Şansölye Sarayı katolog

 

Aydan Uğur Ünal, Sanatım Dergisi
Aydan Uğur Ünal, Sanatım Dergisi
Aydan Uğur Ünal, Sanatım Dergisi
Aydan Uğur Ünal, Sanatım Dergisi
Aydan Uğur Ünal, Sanatım Dergisi

 

 

 

Yorum bırakın